Allah’tan Ümidimizi Kesmeyelim

Hz. Musa zamanında uzun bir süre yağmur yağmadı. İnsanlar Musa aleyhisselamın yanına gelerek:
“Ya Resûlullah, Kuraklık başladı. Tarlalarımızın hepsi kurudu. Allah’a dua et de bize yağmur versin” dediler ve yanlarında Hz. Musa olduğu halde, beraberce sahraya çıkıp dua ettiler.

Gökyüzünde hiçbir değişiklik olmadığı gibi sıcaklık daha da arttı.

Musa aleyhisselam bu duruma çok üzüldü ve Allah’a
“Ya Rabbi! Benim senin yanında kıymetim yoksa da ahir zaman Peygamberi Muhammed hürmetine bize yağmur ver” diye dua etti.

Allah buyurdu ki...

“Ey Musa, Benim yanımda senin kıymetin vardır. Siz yetmiş bin kişisiniz. Ancak sizin aranızda, yetmiş senedir günah işleyerek benimle harbeden bir kişi var. Onu aranızdan çıkarın, ben de size yağmur vereyim.”

Musa aleyhisselam:

“Aramızda yetmiş senedir, Allah’a günahla âsi olan biri var. Onun için Allah bize yağmur vermiyor. O kişi aramızdan çıksın. Allah öyle emrediyor.”

O yetmiş sene âsi olan kimse, sağına soluna baktı ve hiç kimsenin kalkmadığını görünce: “Ben, o kişinin kendim olduğunu biliyorum. Ama bu kadar insanın içinde ayağa nasıl kalkarım, hayâ ederim...” Dedi ve başını önüne eğip kalbini Allah’a açarak şöyle yalvardı..

“Ya Rabbim
Yetmiş senedir sana isyan ediyorum. Ben pişman oldum. Özür diliyorum. Bundan sonra, ölünceye kadar vaktimi sana ibadetle geçireceğim...”

O adam bu şekilde pişman olur olmaz, gökyüzünde bulutlar oluştu ve sağanak yağmur yağdı.

Musa aleyhisselam bu duruma hayret ederek:
“Ya Rabbim, Aramızdan kimse çıkmadı. Sen yine de yağmur verdin” dedi.

Allah:
“Ey Musa! O yetmiş senedir bana âsi olan kulumun hürmetine size yağmur verdim” buyurdu.

Musa aleyhisselam bu duruma daha çok şaşırdı ve dedi ki..
“Ya Rabbi! Keşke ben onu görebilseydim”

Allah buyurdu ki..
“Ey Musa! O bana yetmiş sene isyan etti. Yine de onu örttüm, kimseye göstermedim. Şimdi bana tevbe etti ve salih bir kul oldu. Ben onu sana niçin göstereyim?”
*****
Bir insanı “günahkardır” diye yaftalamak doğru mu?
Gün gelip nedamet gösterip tövbe ederse o kişiyi kınayanların hali nice olur?

Günah da sevap da Allah’la kul arasındadır.

Peygamberimizin konuyla ilgili hadisi çok önemlidir:

“Kim, bir müslümanın sıkıntısını kaldırırsa, Allah da kıyamet günü onun sıkıntılarını kaldırır. Kim, bir müslümanın ayıbını örterse, Allahü teâlâ da kıyamette onun ayıbını örter.”

Mevlana’nın yedi öğüdünü bu vesile ile hatırlatalım:

“Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”

Sevgiyle kalın