VATAN SEVGİSİ

Şairimiz; ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandırToprak eğer uğrunda ölünüyorsa vatandır’. der. Ne güzel der işte bu şiir tam bizim vatanımız için söylemiştir. Dünya üzerinde başka bir millet gösterilemez kibizim kadar vatanı için can vermiş olmasın. Bir başka şairimiz de bu yüzden ‘ot değil onlar dedenin saçları’der. Evet yaylalarımızdaki baharda fışkıran otlar bu vatan için savaşmış can vermiş analarımızın nazlı gelinlerimizin
saçlarıdır perçemleridir. Karlı dağlarımızın dorukları yaşlı dedelerimizin yüzüdür sakallarıdır. Bir mızrak gibi Ege Denizine uzanan dağlarımız yiğitlerimizin çelikten kollarıdır. Vatanımız öylesine milletimizle bir vücut olmuştur ki milletimizi vatanımızdan ayırt etmek mümkün değildir.
İstiklal Marşı şairimiz ne güzel anlatır bu bağımsızlık çabasını! Vatanımız ile milletimizin bir beden ve ruh olduğunu ne güzel anlatır:
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda.
Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”
Dünyanın başka ülkelerinden dostlarım oldu. Onlara vatanları ile ilgili sorduğum sorulara beklediğim heyecanda cevap alamamamıştım. Bana vatanımla ilgili sorduklara sorulara verdiğim cevapları çok heyecanlı ve gururlu bulmuşlardı. Ben de onlara vatanımızın değeriyle ilgili olarak her karış vatan toprağının kanla ve canla kazanıldığını söylemiştim. Az bile söylemişim!
Vatan için ölmenin yanında vatan için yaşamanın da bir görev olduğunu bilmek gerekir. Vatan içindeki yaşantı apayrı bir güzellikte olmalıdır. Uğruna ölünecek kadar güzel bir vatanda o değerde bir yaşam sürmek gerekir gerçekten. Vatan toprakları üzerindeki huzur barış ve mutluluk içinde yaşayan insanlar vatanın olmazsa olmaz parçasıdırlar. Galiba işin bu kısmını bugün eksik yaşıyoruz değil mi?
Atalarımızın büyük fedekarlıklarla bize bıraktıkları vatanı hakkıyla ve vatan yaparak yaşamak bugün bizlere düşen önemli bir vefa borcudur. Dünyada çok zengin ve etkili oldukları halde tek ve bağımsız vatanları olmayan milletlere bakarsak vatanın kıymetini çok iyi anlarız. Ermeni ve Yahudi diyasporaları dünya politikasında da çok etkindirler. Ama tek ve bağımsız vatanları olmadığından milletlerinin duygu dünyaları kırılgandır (Varolan devletleri elbette ki bütün diyasporayı kapsayıcı değildir). Aynı şekilde dünyadaki Lübnan’lı sayısı 15 milyon civarındadır. Ama dört milyonluk Lübnan’ın hep işgal altında olması kargaşalarla dolu olması bu büyük topluluğu hep başları öne eğik yapmaktadır.
Güzel Türkiye’miz atalarımızın canları kanları ve yürekleri ve akıllarıyla kurdukları bu vatan parçamız bizler için huzurlu ve onurlu bir yaşama güvencesidir. Sadece bizim için mi? Başka devletler halinde yaşayan milyonlarca Türk nüfusu Balkan ülkelerindeki başka devletlerin idaresi altındaki Osmanlı bakiyesi insanımız için de bir “Anayurt güvencesidir”. Hatta Türk olmayan müslüman coğrafya için de bir anayurt ve muhafız ülke kabul edilir. geçmişte ülkemize doğru yaşanan her coğrafyadan göçler bunu kanıtlamakta değil midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder