Biz tarlamızı hiç kendimiz süremedik, mahsulünü de yemedik.
Kabul ediyorum, saf salak marabaydık epeyce süre...
Tarla bizimdi, taşını ayıklattılar, çitini çubuğunu çektirdiler ama hiç sürdürüp ektirmediler, mahsulden toplatmadılar, tarlayı da büyütmediler.
O Natocu amcalar, teyzeler, reyizler kimlerdir derseniz, biraz geçmişi deşeleyin ve özellikle bu günlerde bakın etrafınıza, iyot gibi açıkta, deve kuşu gibi meydandalar.
Üstelik deşifre olduklarında, üçkağıda uyanır gibi olduğumuzda, sanki eskisine muhalifmiş gibi yeni modellerini sahaya sürüp bizleri yine oyalıyorlar.
Eksiden beri iddiamdır; ülkücü hareketin içine sokulan çeşitli istihbarat ajanı, mangal maşası ve çaşıtların yarısı kadar PKK'nın içine sokulabilseydi, hele de üst yönetici yapılabilseydi, PKK kendini feshederdi.
Duygusallığı, hamaseti bırakıp, kafaları değiştirip, o çaşıtlardan, mangal maşası reyizlerden kurtulmadığımız, sivilleşmediğimiz, tarlaya tapana el koymadığımız sürece, düven beygiri olarak aynı kümenin etrafında döneriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Güzel insanlarla söylenen güzel sözler hiç bir zaman israf değildir. Yeter ki yürekten ve samimiyetle söylensin.
Sevgiyle kalın