18 Mayıs, 2025

ARILAR VE SİNEKLER

Arıları ve sinekleri bir şişeye koymuşlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştirmişler.

Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşmüşler. Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan çıkmayı başaramamışlar. Bu arada sinekler, şişenin ağzına doluşmuşlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kaybolmuşlar.
Ağzı açık olan şişenin karanlık tarafına doğru tek bir arı bile gelmemiş! Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam etmişler.
İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor. Ancak daha derinlemesine düşününce; karşımıza bir anıt gibi dikilen gerçek çok farklı oluyor.
Bilim adamlarına göre arılar olmazsa, insan yaşamı da olmaz. Ayrıca nerede, hangi çiçek ile besleneceğini bilen, yüzlerce kovan arasında kendi kovanını bulan ve o kovanın yüzlerce peteği arasından kendininkine giden ve ürününü oraya bırakan, bunları hiç şaşırmadan uygulayabilen bir canlıdır arı...
Nasıl olur da şişenin ağzını bulup çıkamaz değil mi?
Işığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz... Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir. Ve bu uğurda da gerektiğinde ölebilenlerdir. Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran... Kendine saygı, yaşadığı topluma saygıdır.
Sinekler, karanlıkta sıvışan kaçaklardır. Karanlığa yürüyenlerdir. ilkesizliktir, karanlık düşüncelerdir. Şişenin ağzının karanlığa bakmasının onlarca hiçbir önemi yoktur. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır. Sadece kendi yaşamları söz konusudur. Nerede yemek varsa, nerede rahat yaşayacaklarsa, nerede menfaat varsa oraya giderler. Onlar için karanlık olması önemli değildir; açık ağızların...
Arıyı kovalamak isterseniz savaşır. Engellere aldırmaz. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır. Ve değerleri için ölür.
Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere... Yemeklerinize, kollarınızın üstüne tünerler. Pis ayaklarıyla ezerler; yaşadığımız her yeri...
Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar. Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler. Çöplüklerde, tuvaletlerde, bataklıklarda… Onlar için yumurtalarını bırakacakları yerin bile hiç önemi yoktur.
Sinek olup karanlığa; lağım da dahil her türlü pisliğe, ilkesizliğe mi?

Arı olup aydınlığa; mis kokulu çiçeklere, pisliği, ilkesizliği kabul etmeyen güzelliğe mi?
Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara, insanca değerler yaratma adına mücadele edenlere, ilkeli olanlara ve ışık saçanlara selam olsun.
Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, ufak tefek dünyalıklar için, fırıldak olmanın anlamı yoktur.
Düz yaşayıp, düz durup, düz yürüyüp, dik durup, doğru gidenlere selam olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güzel insanlarla söylenen güzel sözler hiç bir zaman israf değildir. Yeter ki yürekten ve samimiyetle söylensin.
Sevgiyle kalın