"Bir kişi nasılsa tanrısı da öyledir." demiş Goethe…
Sizden sadece bir mevlit istendi, çıkardığınız yaygaraya bakın. Halbuki gerginleşmenin kutuplaşmanın aşılması için ne kadar iyi olacaktı.
Sizin derdiniz ne din ne İslam… Sizin derdiniz saltanatınız. İnsanları güdebilmek için dini kullanabilmeyi kendinize hak görüyorsunuz, Yolunuza çıkan herkesi de kafir.
Siz kendi tanrınızı kendi emelleriniz için kendinize bir araç yapmışsınız. Sizin için Arapça ve sarık kutsal. Atatürkçülük adına sizin yobazlığınızı alıp karşı tarafta benzerini uygulayanlar da var. Oldular ve yine olacaklar belli ki. Onların tanrısı da sizinkine benziyor aslında.
Siz, iktidarı elde tutmak için yüzyıllar boyu dine eklenmiş türlü türlü lügate başvururken, onlar da batıya yetişmeye çabalamayı onlar gibi olmak zannından öte götüremediler. Batılı olmak değil batılıyla müsavi olmak çabasıydı bu.
Öyle yüzünü Ortadoğu'ya dönmekle, entarimi giyeyim, fesimi takayım ben Osmanlı olayım demekle çözemeyeceğin artık canına kastedilen riskli yüzyıllar dönemine girdiğin zamandı bu.
300-400 sene sonra kafana dank eden geri kalmışlığının seni artık yürümeye değil çatlarcasına koşmaya mecbur ettiği bir çağın başlangıcıydı bu.
Belki radyoda neden Türk musikisi çalmadı opera çaldı diye sorabilir tartışabilirsin “hakkın da var” belki ama seni hoşuna gitmese de koşmaya mecbur eden nedeni artık sorgulayamazsın, bunu anlamak zorundasın. Çünkü Türk’ün varlığı artık bu cumhuriyette vereceği mücadeleye bağlı.
600 yıllık bir imparatorluktan sonra artık bu yeni formattan başka çıkış yolun kalmadı. Ne Ortadoğu devleti, saltanat, halifelik seni kurtarabilirdi, ne Osmanlıcılık ne sosyalist olmak ne de Amerikan İngiliz mandası olmak.
Wilson prensiplerinin bile amacı seni yaşatmak değildi, senden sonra orada kimlerin yaşayacağını tespit etmekti. Batı için mesele sadece zaman ve güç toplamaktı. Sadece 1. Dünya savaşının yorgunluğunun ardından “Türk’ü buralardan kazımak” şehvetinin damarlarını birazcık gıdıklamasına bakardı.
Sana “Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır” diye boşuna söylemedi ama sen maşallah bu konuda da Atatürk'e muhalifsin...
Gerçi artık melali anlamayanlara aşina olduk iki tarafın da sayesinde.
Hakkını ödemeyeceğiniz bir insanın hakkına girmeyin...
Eğer öyle ne idüğü belirsiz, hikmetini nereden aldığı belli olmayan şeyhin şıhın şefaatinden şusundan busundan söz ediyorsanız, Türk Milleti bin yıldır bunca şehitle, bunca gazasıyla dağlar gibi kemikle et, seller gibi akan kanıyla Allah yolunda cenk eden, kafirin karşısındaki tek ordu olduğu için de bir şefaat hakkımız elbet bunlardan daha çok vardır ve o hak da elbet bu büyük adamın -varsa günahı- Allah katında bağışlanması içindir.
Alparslan'ın, Fatih'in sancağını yere düşürmeyen bu adamdır, o sadece sizin sandığınız camilerde ezanı susturmayan bu adamdır, namusumuzu çiğnetmeyen bu adamdır…
Allah O büyük insana rahmet etsin, nurlar için de uyusun.


Atatürk zamanında ve vefatından sonra kimileri onun batılılaşma çabasını yanlış yorumlayıp, kendince (Atatürk'ün haberi olmadan ki, vefatından sonra zaten haberinin olması mümkün değil) yanlış uygulamalar yapmışlardır. Her devrimde böyle şeyler olur. Devrim bu kolay değil. Atatürk bildiğimiz gibi Türk müziğini de çok severmiş, Müzeyyen Senar'ın huzurunda konser verdiğini okuduğumu hatırlıyorum, Rumeli türkülerini de çok severmiş hatta 10 Kasım'larda Atatürk'ün sevdiği şarkılar, türküler, Alişimin Kaşları Kare vs. çok çalınırdı radyolarda. Yani Atatürk'ün Türk müziğine bir yanlışı olamaz, ayrıca ülkede opera, bale vs. daha gelmemişti, belki de sağlığı yüzünden fazla vaktinin kalmadığını hissettiği için (öyle özel insanlar öleceklerini hissederler) bizi ışık hızıyla, ışınlayarak opera, klasik müzik, baleye de tanıştırmak istedi. Çağdaş, Avrupai olalım diye, Ortadoğulu değil (Ortadoğunun hali meydanda) Avrupa ülkesi olalım diye. Bunları bazıları Atatürk'ün aleyhine kullanıyorlar ama onun niyeti kötü değildi. İyi niyetle yaptığı çoğu şeyi anlayamadılar, onun hızına yetişemediler, çağının çok ötesinde bir insandı çünkü. Hani filmlerde olur ya, gelecekten gelir bir insan....geçmiş zamana gelir yani ve onlara gelecekteki şeyleri öğretir. Bu yazdıklarım benim hislerim. İyi niyetli insanlar onu anlarlar, kötü niyetliler sizin de yazdığınız üzere yaygara kopartırlar.
YanıtlaSilÖzlem, sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.
İyi ki, bize nasip olmuş böyle uzak görüşlü bir insan.
Merhabalar S.Deviren
YanıtlaSil"Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.." diyen Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e düşmanlıklarını devam ettiren bu zındıkların hakkından geleceğiz.
Selam ve saygılarımla.