27 Kasım, 2025

TAKLİTTE İSLÂMCI, AMELDE TOKATÇILAR


Televizyonlarınız var artık, zinâlı, zinâsız, her renkten...
Reklam ve organizasyon firmalarınız, müteahhitleriniz var deveyi havuduyla değil, kervanıyla götüren!..
Yedikçe iştahı açılan, iştahı açıldıkça yiyen!..
Ve bunları besleyen ‘kamusal’ yapılarınız var üçüne beşine bakmayan!..
Attila İlhan bunlara şahit olsaydı "Sırtlan Payı"nı yeniden yazardı!.. Tipler biraz daha değişik olurdu tabii...
Aziz Nesin'in Zübük tiplemesi ise gerçeğe en yakın.
Utanma duygusunu plastik cerraha aldırmış, vicdan baskısıyla uykusu kaçmayan, yağlanmış göbekli, yüzü yayla çocuğu gibi al al tipler!..
Ramazanlarda kapılara bıraktığınız o küçük poşetlerle vazife savdığını zanneden yüzde 10’ların efendileri!..
Dün güç başkalarındayken cami etraflarındaki küçük kitapçılarda "yetim hakkı edebiyatı" yapıp, ikinci el arabalarının arkasına "Huzur İslam'da" yazıp, bugün bütün algılayıcılarını kamu gücüyle elde edilen meşru-gayrimeşru ranta odaklayıp huzuru haramda bulanlar!..
Ve dinin "haram" kıldığını yine o "dine hizmet"le izaha kalkışıp, aslında kimi aldatmaya yeltendiklerini fark etmeyenler!..
Namuslu dindarları ayırarak söyleyelim, şunu iyi bilin, sizinki mensupları işkembe kapasitesine göre hiyerarşik olarak sıralanan yeni bir mezhep: Taklitte İslamcı, amelede tokatçı...

1 yorum:

  1. Sahi arabaların arkasına "Huzur İslam'da" yazarlardı. Huzur bunların yaptığının tam tersinde. Tatile geliyorsun böcek ilacından ailece ölüyorsun, öğretmen oluyorsun ataman yapılmıyor, doktora gidiyorsun yanlış iğneden sakat bırakıyorlar, ev sahibi kiracı birbirini öldürüyor, peynir, et, meyve fiyatları arşa çıkmış, sokakta yürürken bir Afganlı ya da Suriyeli tarafından her an saldırıya uğrayabiliriz, dünün mazlumları şimdi zalim olmuşlar. Bu takkeli, takunyalıları TBMM'ye de, üniversitelere de almamakta çok haklıymışız. Bazıları oturacak oturduğu yerde, camiden çıkmayacak, Avrupa'da veya Amerika'da rahipler ve rahibeler ülke yönetiyor mu? Asla. Manastırdan, kiliseden dışarı adım atmazlar. İşleri dinle çünkü. Ülkenin işlerine, eğitimine, sağlık bakanlığına vs. karışmalarını önlediler. Zamanında 28 Şubat ile bunu yapacaktık; çünkü bunlar başa gelirse ülkeyi mahvederler biliyorduk. Avrupa, ta eskiden dini kiliseye hapsetti, mis gibi yaşıyorlar. Dinci ülkelerde yaşayanlar da denizlerde boğulma pahasına o ülkelerden kaçıyorlar.
    Bu güzel yazı için kaleminize sağlık.
    Saygılar.

    YanıtlaSil

Güzel insanlarla söylenen güzel sözler hiç bir zaman israf değildir. Yeter ki yürekten ve samimiyetle söylensin.
Sevgiyle kalın